Otel Yangını - Neler yapılabilirdi ve teşekkür. - Berk Ertürk
Önceki yazıda söylediğim gibi bu facia sayesinde bundan sonra daha iyi denetim olan, kurallara daha fazla uyulan, güvenlik önlemlerinin daha iyi alındığı bir dünya beklemiyorum. Kendi kaderine sahip çıkmaya çalışmak en iyisi.
Otelin eksiklikleri medyada konuşulmuştur, hastanede olduğumuzdan hiç tv seyretmedik, sosyal medyada önüme düşüyor bazı noktalar. Ben de otelle ilgili gördüğüm bence en kritik noktaları paylaşayım ama asıl ben ne yapabilirdim, sizler ne yapabilirsiniz konusunda
fikir ve öneri paylaşmak istiyorum.
Otel
- Otelin mimarisi hepimizin gördüğü gibi ortadan
çıkan bir merdiven ve asansör yoluyla, her katta uzunlamasına iki koridor
boyunca ulaşılan odalar şeklinde. Bu iki koridorun ucunda, bizim uğraşıp
da kıramadığımız o camın olduğu yerler, birer yangın merdiveni çıkış kapısı
yapmak için çok uygun bir nokta. İki karşılıklı koridorun iki ucuna, o
pencere yerine oraya basitçe bir kapı açılmış olsa, dışarıya da demir bir
iskelet şeklinde dönerek aşağı inen bir merdiven yapılmış olsa bu facia
yaşanmazdı. Otel çok eski olabilir ama bu sonradan rahatlıkla
eklenebilecek bir yapı. Bu söylediğimin maliyeti nedir ki?
- Ayrıca, 8-10 dolarlık bir duman
detektöründen imtina mı edilmiş de alarm çalmadı bilmiyorum. Şimdi baktım, bizim ailemizin
tuttuğu odanın sadece bir günlük ücreti ile 100-150 adet duman detektörü
alınabilirdi. Sadece bir odanın sadece bir günlük ücreti ile belki tüm
katlar kapsanabilirdi. Duman detektörüne bağlı bir alarm da herkesi
kurtarırdı.
Ya Ben?
Ben aldığım bu kadar yangın eğitimine, eğitimlerde
seyrettiğim bu kadar yangın videosuna rağmen otele yerleşme sırasında yapmam
gerekenleri atladım. Bu tip eğitimleri aldıktan sonra bir süre insan etkisinde
kalıyor ve öğrendiklerini uyguluyor. Sonra gitgide önemsizleştirmeye başlıyoruz
ve artık uygulamıyoruz. Ben kendi adıma ne yapmalıydım, ne
yapmamalıydım diye düşündüğümde;
- Mümkünse en üst katlarda kalmamalıydık. Bize
8.katta bir oda verildi. Alt katlarda yer var mı diye sorabilirdim. Siz de kaldığınız otellerde buna dikkat edin.
- Odaya yerleştikten sonra çıkıp yangın çıkışını,
merdivenini bulmalıydık. O çıkışa kadar gidip, mümkünse çıkışı
kullanmalıydık. Ve bunu tüm ailenin öğreneceği şekilde yapmalıydık. Bu
otelde merdiven varmış yokmuş, işaret varmış yokmuş konusuna girmiyorum.
Bu otel özelinde, en azından olmadığını öğrenirdik ve ona göre belki alt
katlarda kalma konusunda daha ısrarcı olurduk. O çıkışı iyi öğrenmek
gerek, unutmayın ki göz gözü görmeyen bir ortamda o çıkışa ulaşmak zorunda
kalabilirsiniz.
- Hep birlikte ailecek bunu yapsak, kısaca ne
yapacağımızı konuşsak belki de birbirimizi o duman içinde kaybetmezdik.
Bir an bile birbirlerinden bir kaç metre uzaklaşan kişilerin birbirilerini
kaybedeceği bir ortamdı ve tanıdığımız diğer aileler de bunu yaşadı. Yine
de eşimle ve kızımla ayrılmış olduğumu bir türlü kabullenemedim.
- Kaldığımız her otelin konumunu, önünü, arkasını,
etrafını bir anlamak gerek bence. O koridor penceresini kırmaya
çalışacağıma, sepetli itfaiye araçları gelebildiğinde bizi nereden
alabileceklerini düşünüp o odalara sığınmaya çalışmak için bu bilgi
önemliydi. Otelin bir cephesi itfaiyelerin hiç ulaşamayacağı bir yer. Biz
pencere ile uğraşırken çok büyük şansımıza sundurmaya atlayabileceğimiz odanın kapısı açıldı da girdik. Başka bir kapı açılsa belki ona
girecektik ve kapana kısılacaktık.
- Yattığım yatağın yanına ben her zaman küçük sırt
çantamı koyarım. İçinde telefonum, powerbank’im, kimliklerim, cüzdanım,
şarj aletim, ev/araba anahtarlarım her zaman bulunur. Odadan çıkarken sırt
çantamı sırtıma takmak bana bir saniye bile kaybettirmedi, sırtıma astım
bir daha da hiç düşünmedim. Ancak facia sonrası hemen ve sonrasındaki
günlerde o çantanın ne kadar işime yaradığını anlatamam.
- Yine odadan çıkarken ayakkabımı ayağıma geçirmem
nispeten işimize yaradı. Ancak bu durumlarda odadan çıkarken bir kaç
saniyeden fazla zaman kaybettirecek ve aslında çok önemi olmayan eşyaları
almak için hiç vakit kaybetmemek lazım. Bir şeyi yanınıza almak için
arıyorsanız almamalısınız demektir bence.
- Atlama anımla ilgili de yanlış yaptığım şu oldu. Asılarak mesafe kısaltmak tamam da, ayağım düşerken alt kata takılınca çatıya sırt üstü şekilde kontrolsüzce düştüm ve başımı vurdum. Sırt üstü düştüğünüzde omurga, kalça, boyun, kafa çok daha kötü şekilde zedelenebilir. Böyle bir durumda atlamanın kolay yolu yok ama oğlumun yaptığı daha doğruydu, ayak kırılması riski nispeten tercih edilmeliymiş. Gerçi onda sonradan bir de bir omur kırığı da çıktı belinde ama yine de hayati organları koruyacak şekilde düşmeli.
bir kaç öneri daha:
- Bizim ailemizin aklınıza gelecek tüm
dökümanlarımızı ortak bir paylaşılan alanda tutuyoruz. Hepimizin mobil cihazından tüm dökümanlara ulaşıyoruz. Bu ortama her yıl bir ücret ödüyorum ancak her zaman çok işimize yarıyor. Bu sefer de
yaradı.
- Bir de hepimizin bir çok önemli işimiz için
kullandığımız şifrelerimiz var, yaptığımız düzenli ödemelerimiz var, aile
adına takip ettiğimiz önemli konular var, bunun için iletişim kurduğumuz
kritik kişiler var. Bize herhangi kötü bir şey olduğunda arkamızda kalacak
kişiler için bu bilgiler, yapılacaklar ve şifreler çok çok önemli
olabilir. Yokluğu büyük dert olabilir. Benim arkadaşımdan öğrendiğim ve
çok uzun süredir kullandığım yöntem şu: Bana bir şey olduğunda,
belirlediğim bir kaç kişiye, listelediğim önemli bilgilerin olduğu bir döküman
o ayın sonunda mail olarak gidecek şekilde gönderim tarihi ayarlanmış
durumda. Hemen her mail programında bu özellik (scheduled send,
gecikmeli gönder) var. Bana bir şey olmadığı her ay ise bu mailin gönderimini bir ay erteliyorum ve dökümanı güncelliyorum. Basit ama etkili bir
yöntem.
Son olarak, bu yaşadıklarımız sırasında bize inanılmaz destek olanlara bir teşekkür borcumuz var.
- Başta kardeşim ve haberi aldığı anda yola çıkıp
erken saatte soluğu Bolu'da alan, bana, çocuklarıma ayrı ayrı hastanelerde
refakat eden, tüm ihtiyaçlarımızı karşılayan dostlarım,
- Yasemin'i hayata döndüren, her aşamasında bizi
bilgilendiren, inanılmaz anlayışlı, bilgili ve yetkin Abant İzzet Baysal
(AİB) Universite hastanesi yoğun bakım Doktorumuz ve ekibi, ortopedi ve
göğüs hastalıkları, psikoloji birimleri Doktorlarımız,
- AİB Universite Hastanesi ve AİB Köroğlu birimi
hemşireleri, özellikle bizi ailesinden kabul eden, refakatçilerimize,
misafirlerimize kalacak yer öneren, evlerinde elleriyle yaptıkları
birbirinden güzel yemekleri odamıza taşıyan melek kalpli hemşire
dostlarımız, hastane yöneticilerimiz,
- Bolu’lu arkadaşlarımız ve arkadaşlarımız sayesinde
Bolu'da tanıştığımız, her gün ziyaretimize ihtiyaçlarımız ve sürprizlerle
gelerek moralimizi yüksek tutan, abilerimiz, ablalarımız, kardeşlerimiz,
- Kıyafet ve diğer ihtiyaçlarımızı soran, karşılayan Valimiz, Belediyemiz ve Tur şirketi,
- Büyük destekleriyle bizi rahatlatan, her an yanımızda olduklarını hissettiren eşimin ve benim şirketlerimiz,
- Ve tabi ki yangın sırasında eşimle kızımı odalarına kabul edip, nefeslendirip hayatta kalmalarını saglayan, insanüstü bir çabayla o duman ve alevler içinde onları hayatta tutan ve sonunda itfaiyeye yerlerini haber vererek hayatlarını kurtaran Dostumuz, sonra da odadan
çıkaran itfaiye personelimiz,
Nasıl teşekkür etsek, ne desek az.
Sağolun.
Berk Ertürk.
01.02.2025
Tekrar geçmişler olsun. Yaşadıklarınızı ağlamadan okumak mümkün olmadı. Kişisel önlemler ve yapılabileceklerle ilgili anlattıkların da çok kıymetli.
YanıtlaSilOlaydan beri her geçen gün daha da iyi olduğunuz haberlerini almak tesellimiz oldu. Tez zamanda tamamen iyileşmeniz dileklerimizle.
Berk’çiğim, başınızdan geçenler inanılmaz. Öğrendiğimiz andan beri aklımız kalbimiz sizinle. İlk yazını çok zorlanarak okudum, ama yazmakla çok iyi etmişsin. Bu ikinci yazın da çok önemli. Hepimizin alması gereken önlemler bunlar. Çok geçmiş olsun, bundan sonra hayat size tek bir kötü gün göstermesin dilerim.
YanıtlaSilBerk bey yaşadıklarınızı okurken göz yaşlarıma engel olamadım. Sizlere çok büyük geçmiş olsun. Yitirdiğiniz onlarca can için halen yüreğimiz yanıyor ama sizlerin bu mucizevi kurtuluşu bir nebze de olsa teselli oluyor. Bu bilgileri bizimle paylaştığınız için teşekkür ederiz.
YanıtlaSilYaşadıklarınız inanılmaz. İlk gönderinizi okumak gerçekten zordu. Mutlu bir son geçirdiğinizi duyduğumda çok sevindim. Umarım hem eşiniz hem de kızınız kısa sürede tamamen iyileşir. Bir daha geçmiş olsun!
YanıtlaSilTurgut, Baku, Azerbaycan